NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
249 - (503) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
وزهير بن حرب.
جميعا عن
وكيع. قال
زهير:حدثنا
وكيع.حدثنا
سفيان.حدثنا
عون بن أبي
جحيفة عن أبيه
؛ قال:
أتيت
النبي صلى
الله عليه
وسلم بمكة.
وهو بالأبطح.في
قبة له حمراء
من أدم. قال
فخرج بلال بوضوئه.فمن
نائل وناضح. قال
فخرج النبي
صلى الله عليه
وسلم عليه حلة
حمراء. كأني
أنظر إلى بياض
ساقيه. قال
فتوضأ وأذن
بلال. قال
فجعلت أتتبع
فاه ههنا
وههنا (يقول:
يمينا وشمالا)
يقول: حي على
الصلاة حي على
الفلاح. قال
ثم ركزت له
عنزة. فتقدم
فصلى الظهر ركعتين.
يمر بين يديه
الحمار
والكلب. لا
يمنع. ثم صلى
العصر ركعتين.
ثم لم يزل
يصلي ركعتين
حتى رجع إلى
المدينة.
[ش
(بالأبطح) هو
الموضع
المعروف على
باب مكة، ويقال
له: البطحاء.
وهي في اللغة
مسيل واسع فيه
دقاق الحصى.
صار علما
للمسيل الذي
ينتهي إليه السيل
من وادي منى.
وهو الموضع
الذي يسمى
محصبا أيضا.
(فمن نائل
وناضح) معناه
فمنهم من ينال
منه شيئا،
ومنهم من ينضح
عليه غيره
شيئا
مما ناله،
ويرش عليه
بللا مما حصل
له].
{249}
Bize Ebu Bekir b. Ebî
Şeybe ile Züheyr b. Harb hep birden Vekî'den rivayet ettiler. Züheyr Dediki:
Bize Vekî' rivayet etti. (Dediki):Bize Süfyân rivayet etti. (Dediki): Bize Avn
b. Ebî Cuhayfe, babasından naklen rivayet etti. Babası şöyle demiş:
Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) Mekke'de Ebtah denilen yerde kızıl sahtiyandan yapılmış kendisine
mahsus bir kubbenin içinde iken yanına geldim derken Bilâl, Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in abdest suyunu çıkardı, (cemâat onu hemen
kapıştılar) kimisi bir mikdâr ele geçirmiş, kimisi de ele geçirenlerin
serpintisine nail olabilmişti.
Müteakiben Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üzerinde kırmızı bir Hülle olduğu halde çıktı.
Bacaklarının beyazlığını hâlâ görür gibiyim. Abdest aldı,
Bilâl da ezan okudu. Ben
onun ağzını şuraya ve şuraya (yânî sağa sola) dönerken takibe koyuldum: «HAYYA
ALE’S-SELAH = Haydin namaza; HAYYA ALE’L-FELAH = haydin felaha!» diyordu.
Sonra Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) için bir harbe dikildi. O da ileri geçip öğle
namazını iki rek'ât olarak kıldırdı. Önünden eşek ve köpek geçiyor, fakat men
edilmiyorlardı. Sonra ikindiyi de iki rek'ât olarak kıldırdı. Artık Medine'ye
dönünceye kadar hep namazları ikişer rek'ât kıldırmaya devam etti.»
250 - (503) حدثني
محمد بن حاتم.
حدثنا بهز.
حدثنا عمر بن
أبي زائدة.
حدثنا عون بن
أبي جحيفة؛ أن
أباه رأى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم في
قبة حمراء من
أدم. ورأيت
بلالا أخرج
وضوءا. فرأيت
الناس
يبتدرون ذلك
الوضوء. فمن
أصاب منه شيئا
تمسح به. ومن
لم يصب منه
أخذ من بلل يد
صاحبه. ثم
رأيت بلالا
أخرج عنزة
فركزها. وخرج
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم في حلة
حمراء مشمرا.
فصلى إلى
العنزة
بالناس
ركعتين. ورأيت
الناس
والدواب
يمرون بين يدي
العنزة.
[ش
(مشمرا) يعني
رافعها إلى
أنصاف ساقية
ونحو ذلك، كما
جاء في
الرواية
السابقة: كأني
أنظر إلى بياض
ساقيه. وقيل:
مشمرا أي
مسرعا].
{250}
Bana Muhammed b. Hatim
rivayet etti. (Dediki): Bize Behz rivayet etti (Dediki): Bize Ömer b. Ebî Zaide
rivayet etti. diki): Bize Avn b. Ebi Cuhayfe rivayet ettiki,
Babası (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'i kızıl sahtiyandan yapma bir kubbe görmüş, (ve şöyle anlatmış):
Bilâl'i abdest suyu çıkarırken gördüm. Baktımki; halk bu suyu kapışıyorlar. Kim
ondan bir şey kapabilirse (teberrüken) yüzüne gözüne sürüyor, kapamayanlar ise
arkadaşlarının ellerindeki ıslaklıktan bir şeyler almağa çalışıyorlardı. Sonra
Bilâl'in bir harbe çıkarıp diktiğini gördüm. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'de kırmızı bir hülle içinde (kolları) sıvanmış olarak çıktı. Sonra
cemaaata harbeye doğru iki rek'aât namaz kıldırdı. Harbenin önünden insanlarla
hayvanların gelip geçtiğini de gördüm.
251 - (503) حدثني
إسحاق بن
منصور وعبد بن
حميد. قالا:
أخبرنا جعفر
بن عون.
أخبرنا أبو عميس.
ح قال وحدثني
القاسم بن
زكرياء. حدثنا
حسين بن علي
عن زائدة. قال:
حدثنا مالك بن
مغول. كلاهما
عن عون بن أبي
جحيفة، عن
أبيه، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم، بنحو
حديث سفيان
وعمر بن أبي
زائدة. يزيد
بعضهم على
بعض. وفي حديث
مالك ابن
مغول: فلما
كان بالهاجرة
خرج بلال
فنادى
بالصلاة.
[ش
(الهاجرة)
والهجر
والهجير: نصف
النهار عند اشتداد
الحر].
{251}
Bana İshak b. Mansur ile
Abd b. Humeyd rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Ca'fer b. Avn haber verdi.
(Dediki): Bize Ebu Ümeys haber verdi. H.
Bana Kaasim b. Zekeriyyâ
da rivayet etti. (Dediki): Bize Hüseyin b. Ali, Zâide'den rivayet etti. Demiş
ki: Bize Mâlik b. Miğvel rivayet etti. Bunların ikisi de Avn b. Ebî
Cuhayfe'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den Süfyan ile Ömer b. Ebî
Zâide'nm hadisi gibi rivayette bulundu, yalnız bâzısının rivayetleri
diğerlerininkinden ziyâdelidir. Mâlik b. Miğvel hadîsinde: «Öğle olunca Bilâl
çıkarak namaz için ezan okudu.» cümlesi de vardır
252 - (503) حدثنا
محمد بن
المثنى ومحمد
بن بشار. قال
ابن المثنى:
حدثنا محمد بن
جعفر. حدثنا
شعبة عن الحكم؛
قال:
سمعت
أبا جحيفة
قال: خرج رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
بالهاجرة إلى
البطحاء.
فتوضأ فصلى
ركعتين.
والعصر ركعتين.
وبين يديه
عنزة. قال
شعبة: وزاد
فيه عون عن أبيه
أبي جحيفة:
وكان يمر من
ورائها
المرأة والحمار.
{252}
Bize Muhammed b.
EI-Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivayet ettiler. İbni'l-Müsennâ Dediki: Bize
Muhammed b. Câ'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şube, Hakem'den rivayet etti.
Demiş ki: Ben Ebu Cuhayfe'yi şöyle derken işittim:
«Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Öğle vakti Batha'ya çıktı ve abdest alarak öğleyi iki rek'ât,
ikindiyi de iki rek'ât üzerinden kıldı, önünde (dikili) bir harbe vardı.
Şu'be şöyle demiş: «Avn
babası Ebu Cuheyfe'den naklen bu hadîse (Harbenin arkasından kadın ve eşekler
geçiyordu) cümlesini ziyâde etti.»
253 - (503) وحدثني
زهير بن حرب
ومحمد بن
حاتم. قالا:
حدثنا ابن
مهدي. حدثنا
شعبة
بالإسنادين
جميعا، مثله.
وزاد في حديث
الحكم:
فجعل
الناس يأخذون
من فضل وضوئه.
{253}
Bana Züheyr b, Harb ile Muhammed
b. Hatim rivayet ettiler. Dediler ki: Bize İbni Mehdî rivayet etti. (Dediki):
Bize Şu'be bize iki isnadla birden bu hadisin mislini rivayet etti. Yalnız
Hakem'in hadisinde: «Cemâat Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)*in
abdestinden artan suyu almağa başladılar.» cümlesini ziyâde eyledi.
İzah:
Bu hadîsi Buhari
«Kitabu's-Salât» ve «Libâs» da Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâî ve îbni Mâce
«Kitâbü's-Salat» da muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir.
Covherî'nin beyânına göre
kubbe; binada olur. Filhakika tepesi yuvarlak olan binaya kubbe ve kümbet
denir. Fakat aslında kubbe Arapların kurdukları yuvarlak ve küçük çadırdır.
Burada kubbeden murâd da budur. Nesâî 'nin rivayetinde mezkur kırmızı çadırın
içinde kırk kişi kadar cemaat bulunduğu tasrîh edilmiştir.
Ebtah: Mina'ya yakın
bir yerin ismidir. Buna «Bathâ» da derler.
Ashabı kiramın
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in abdest suyunu kapışmaları onun
eserleri ile teberrük etmek içindir. Hattâ hadîsin bir rivayetinde: «Ashâb
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ellerinden tutarak onlarla
yüzlerini silmeğe başladılar. Bunun üzerine bende onun bir elini tutarak yüzüme
sürdüm. Bir de ne göreyim! Mübarek kardan soğuk misk'den daha güzel kokulu
imiş.» denilmiştir.
Hülle: Gömlekle
cübbeden ibaret iki elbisedir. Bâzıları bir cinsden iki elbisedir, demişler;
bir takımları da iki yeni elbise mânâsına geldiğini söylemişlerdir. Hüllenin
Yemen kumaşlarından yapıldığı söylenir.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) 'in paçalarını sıvamasından murâd: Elbisesini baldırlarının
yarısına kadar kaldırmış olmasıdır. Nitekim hadîsin bir rivayetinde: «Ben
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bacaklarının beyazlığını hâlâ görür
gibiyim» denilmesi de bunu gösterir. Abdest suyundan murâd: abdestte kullandığı
sudur. Mâaitıafih o sudan artan kullanılmamış su da olabilir.